Paragraf Genel Tekrar Soruları

32. (1) Sürgünlüğün ve ülkesine yabancılaştırılmanın verdiği aci ve kirginliktan dolayı kalemine sikisanlan Witold Gombrowicz'in Günlük'ünün 1959-1969 arasını kapsa yan ikinci cildi yayımlandı. (II) Günlük, sanatçıyı ele ve ren, onu ayrıntısıyla tanıtan bir kimlik kartı gibi. (11) Kor. kunun ve masumiyetin en saf hâlini gören Gombrowicz'in satırları; kişiselliği, evrenselliği ve içten söyleyişi ile dik- kat çekiyor. (IV) Mektuplar, sanat eleştirileri, felsefi yo- rumlar ve elbette gündelik hayatın yansımalarıyla yüzle- şirken yazarın zaman zaman başkasının ağzından ken- disiyle konuştuğunu görüyoruz. (V) Sanatçı, hayatının en önemli amacını ve hayat felsefesini şöyle özetliyor: "Bütün yaşamımda 'Polonyalı bir yazar' olmamak, sa- dece kendim yani Gombrowicz olmak için mücadele et- tim. Çünkü ben bir yazarı bizim' diye nitelemenin yan- lış olduğuna inanıyorum!" Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? AIU. cümlede biçem ile ilgili bilgi verilmiştir. B) I. cümlede benzetmeye başvurulmuştur. CV. cümlede doğrudan anlatım vardır. D) IV. cümlede yakınma söz konusudur. cümlede yargı, gerekçesiyle birlikte verilmiştir. 10

yeter VA Yuk Visus (1) Resim.ve heykel sanatçıları insan elleni üzerinde çok durmuşlardır. (1) Ortaca dan bu yana ressamları yaptigi portrelere baktığınızda gözlerden cok, ellerin öne çıktığını görürsünüz. (III) Geregel uzerinde dolaşan, çenesini avuçları içine alan, yücut boyunca sarkan eller... (IV) Mutluluğun parıltısını, kaygıların kaynaşmasını, yaşamaktan usarugi hep bu ellerde görürsünüz. (V) Bundan on binlerce yıl önce insan daha kafasıyla düşünemezken elleriyle düşünmüş (VI) Insan geometri bilmeden su bentleri yapmış, matematik bilmeden parmaklarıyla saymış, sanat ve güzellik üzerine hiçbir bilgisi yokken mağara duvarlarını, bugün usta ressamların bile yapamayacağı resimlerle donatmış. (VII) Bilimsel ve sanatsal yaratlar konusunda övündüğümüz ne varsa hepsini, insan elinin çağlar boyunca yaptığı hareketlere borçluyuz. DI 14 ba Bu parça iki paragrafa ayrılmak isterse ikinci paragraf hangi cümleyle baglar?

23. "Noktalama işaretlerinden yoksun bir metin yazabilir misin?” diye sordum kendime. Belki sadece nokta kul- lanarak ya da sadece ünlem işaretiyle yahut da sade- ce ağırbaşlı bir virgülle, uzunca bir metnin sonunu ge- tirebilir miyim, diye düşündüm. Bu yazıyı noktalama işaretlerinden kendimi sakınarak yazmaya giriştim ilk etapta. Elbette biliyordum böyle bir metinde bunu de- nemenin sonuç vermeyeceğini. Zira bunun yeri edebî metinler. Bunun kolay olmadığını bir kez daha anladım bu küçük girişimimle. Bunu deneyen büyük isimler var edebiyat tarihinde. Sadece virgül kullanarak upuzun cümleler kuran Kolombiyalı usta Gabriel Garcia Mar- quez ya da Ulysses'in bir bölümünü noktasız, virgül- süz kaleme alan James Joyce... Beri yandan bazı söz- cüklerden ve hatta harflerden tasarruf ederek yazan- lar da mevcut. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? A Birinci kipili anlatıma sahiptir. B) Devrik cümlelerle anlatıma akicilik kazandırılmıştır. y Örnekler verilerek düşünceyi kanıtlama yoluna gi- dilmiştir. D) Icten bir anlatıma sahiptir. yetisi doğrudan değil, dolaylıdır.

Häk-i påyine yetem der ömürlerdir muttasil Başını taştan taşa urup gezer avare su (Ayağının toprağına yeteyim der ömrü boyunca sürekli Başını taştan taşa vurup gezer avare su) Bu beyitte nehirle ilgili anlatılmak istenen aşağı- dakilerden hangisi olabilir? A) Boşu boşuna kendisine eziyet ederek akmakta- dir. . B) Sağda solda başıboş şekilde ömrü boyunca akip durmaktadır. C) Sevdiğine ulaşabilmek için döne dolaşa çırpına- rak akmaktadır. D) Kaybedilen vatan toprakları için başını taşlara vurarak akmaktadır. E) Kâh sakin kah çılgın bir şekilde amaçsızca ak- maktadır.

A A A 17. Ara Güler de Tanpınar gibi bir rüya yolcusu. Elinde fo- toğraf makinesi ile görünenin arkasındaki görünmeyenin zuhura gelmesi için anı kaydeden ve bu surette zama- ni inşa eden bir usta gibi çalışmaktadır. Bazen Vefa'da mezar taşları arasında bir çocuğu, Eyüp sırtlarındaki bir gecekondu mahallesinde su taşıyan kızları, Haliç'te mavnalar ve kuşları, Karaköy sokaklarındaki seyyar sa- ticilari, Eski Galata Köprüsü'nde olta balıkçılarını yahut sabahın ilk ışıklarında limana dönen Kumkapılı balıkçi- lari; bazen akşam vakti Zeyrek'te evlerine giden karı ko- cayı, Kapalıçarşı iç bedestende eski eşya satan kadını, erkeği, ırgatı, denizi, vapuru, köprüsü, tekkeleri, panthe- onu ile rüya kenti olan İstanbul'u inşa eder. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Betimleme B) Benzetme C) Karşılaştırma DÖrnekleme E) Kişileştirme 18. "Hayal etme/hayal kurma" insanları diğer canlılardan ayıran önemli özelliklerden biridir. Hayal kuran ve kur-

21020 021020 11270 5270 27020403 19043 2700221020522002 Bence sadece Türk şiiri için değil, genel olarak bütün dünya şiiri için de ölçülü şiirin sonunun geldiğini söylemek kolay değil. Çünkü toplumsal yaşamanın getirdiği birtakım gereklilikler ve ayrıca şiirin müzikle olan akrabalığı ölçülü şiirin bir süre daha yaşamasına firsat taniyacaktır. Yazar, bu paragrafta düşüncelerini aşağıdaki sorulardan hangisine cevap olarak ileri sürmüş olabilir? OS 043270022102040 621020603272 521020 520920933190433700221020 2700 020 103 şiirde ölçünün gerekli olduğunu düşünüyor musunuz? A Bir şiirin kalitesi yazıldığı ölçüden bağımsız mıdır? 210203030 B 62102040381984227002 10204038-19432700 Türk şiiri, ölçülü şiire, özellikle de hece şiirine doymus mudur sizce? C 52410204038 Serbest şiirden yana misiniz? 03190 327002 in müzikle ilintisi ne zeydedir? ölçülü E

DENEME TYT/ TÜRKÇE arp masarunas e roz içinde pidurdu ve yorday taku, ayarladı. Ker ak başladı ise Kamme şi yoktur? 21. Iskender, hiçbir konuda hata bulmayan ve kendisini hiç eleş- tirmeyen yani etliye sütlüye karışmayan bir vezirine "Sana ihtiyacım yok." dedi. Vezir, "Neden hükümdarım?" diye sordu. Iskender, "Çünkü ben, bir beşerim; elbette beşer şaşar. Sen bu kadar süre zarfında benim tek bir hatama bile rastlamadıysan körsün ve cahilsin demektir, örtbas et- tiysen o zaman da hainsin demektir." dedi. Doğrusu dosti ilişkisinde çok yerinde bir kriter olarak görüyorum bu du- rumu. sart 22. 1 Nisan aying nin nüfusu 170 bin ola altyapı so da berabe II. Ege'deki yazlık sal büyük şe rūs nede ve diğer rağan s neden III. Bütün kan B tatilcile restor karm Yukarıdak gisinin sc Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın yazarına ait bir söz olabilir? A) Dost, dostun ayibini gizler. B) Söylersen doğruyu söyle ama her doğruyu her yerde söyleme. C) İyilerle dost olanlar, kötülere karşı korunmaya alınmışlar- D) Bir dostun kusurlarını görmezden gelenler gerçekte ona büyük desmanlık yapıyordur. E) Dost sanma, şanlı vaktinde dost olani; dost bil gamli vak- tinde elinden tutani. A) Tek pa şeklina B) Il nun sapta C) Para sonu D) i ve E) Kes yar G $ nde yay ay//pu edir?

1. - 2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Dergilerin çoğalmasının her hâlükârda yararlı olacağını dü- şünüyorum. Zaman eler, elenmesi gerekenlerin hepsini. Hak edenler yarına kalır. Birtakım eksiklikleri, yanlışlıkları olabilir dergilerin. Bunlar olacak diye dergilerin çoğalmasının önlen- mesini isteyecek değiliz. Bu artışın en önemli nedeninin, dergi çıkarmanın ve yayıncılık yapmanın teknik olarak kolaylaşması olduğunu sanıyorum. Bilgisayarı olan herkes isterse büyük veya küçük bir dergi çıkartabiliyor. Kâğıt baskı yapılmayabiliyor da artık biliyorsunuz. Kitaplar da öyle... 1. Bu parçada Dergilerin sayısının artmasının hiçbir olumsuz yanı yoktur. JK Yetkin dergiler, varlıklarını uzun süre devam ettireceklerdir. III. Teknik imkanların artması dergicilik sektörüne darbe vur- maktadır. 3. düşüncelerinden hangilerine değinilmemiştir? A) Yalnız ! B) Yalnız II C)Yalnız III D) I ve III E) II ve III

Nemrut Dağı'nın içinde varlığı bilinen fakat nereye çıktığı henüz bilinmeyen pek çok tünel var ve daha keşfedilmemiş pek çok tü- nelin olduğu düşünülüyor. Nemrut Dağı'nda olduğu düşünülen Komagene Kralı 1. Antiochos'un mezarı ise hâlâ bulunamadı ve sirrini sürdürüyor. Nemrut Dağı ile ilgili bir inanış da Antiochus'un misyonunu yöneten kutsal güçlerin önceden bu höyüğü yaptik- ları. Ve kralın da bunu mabet olarak düzenlediği yönünde... Hris- tiyanlığın burada başladığı, uzaylıların dağı üs olarak kullandığı gibi pek çok iddiaya konu olan Nemrut Dağı, dünya tarihinin hâlâ sirrini koruyan bir parçasıdır. Gizemli bir yapıya sahip olduğundant Sadece belirli bir topluluğun ilgisini çektiğinden III. Devrin kralı için öneminden IV. Kralın mezarına ev sahipliği yaptığından Bu parçada Nemrut Dağı ile ilgili olarak yukarıdakilerin hangi- sinden söz edilmemistir? CLIO A) Yalnız B) Yalnız II E ve TV Ditve the sa=sorba

6. Zamanın insana kaybettirdiği ve kazandırdığı çok şey vardır. Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye anlamca en yakındır? A) İnsan zamanla bazı düşüncelerinden kur- tulur. B) Zaman insana kazandırmaz da kaybettir- mez de. C) İnsan kaybettiklerinden ders çıkarmalıdır. D) Birçok şeyi insana veren ve ondan alan zamandır. 7. Bu ayın sonunda ........... bir tatil köyüne gideceğiz. Bu cümlenin kişisel duygu ve düşünce ifade etmesi için boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) mükemmel B) yeni açılan C) Kemer'de D) şehir dışındaki 8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde olasılık anla- mı yoktur?

5. 1402 Ankara Savaşı'nın sonucunda Anadolu'da Türk siyasi birliği bozulmuş olmasına rağmen Bal- kanlarda önemli bir toprak kaybı yaşanmamıştır. Bu durum aşağıdakilerden hangisinin gösterge- sidir? A) Balkan uluslarının Anadolu'da yaşanan olaylar- dan haberdar olmadıklarının B) Bölge halkının zamanla Müslümanlaştığının C) Bölgedeki azınlık halkın savaştan kötü yönde etkilenmediklerinin Bölge halkının Osmanlı Devleti'nin yönetimin- den memnun olduklarının Osmanlı Devleti'nin bölgede asimile politikasını başarıyla uyguladığının

9. Anilar, insan zihnindeki ve kalbindeki derin kuyularda işıyan su damlaları gibidir. Kimi zaman, gün işığına çıkar ve bir çiy damlasına dönüşerek geçmişin gü- zelliklerini, düştükleri dallara yansıtırlar. Çok vakit, bu derin kuyuların serin gölgelerinde unutulsalar da bir ses, bir koku, bir görüntü onları bir şekilde gün yü- züne taşır. Kör kuyuları olan insanlarda ise işıyan su damlalarına tesadüf edilemez. Çünkü bu insanların kalpleri de zihinleri de kararmıştır. Bu parçayla ilgili olarak, 1. İnsanların anılara sahip olma durumlarının deği- şebileceği, karşılaştırmadan yararlanılarak veril- miştir. II. Kimi duyuların etkisiyle hatırlanan anılar, benzet- meye başvurularak somut bir varlık gibi ele alin- mıştır. III. İnsan hayatında geçmişin, geleceğin inşa edilme- sinde önemli olduğu örnekler verilerek somutlan- mıştır. yargılarından hangisi/hangileri söylenebilir? A) yalnız B) Well C) Yalnız II D) II ve III E) Yalnız III

Fizik bilimiyle ilgili Antik Çağ'da ses, optik, mekanik gibi alanlarda çalışmalar yapılmıştır. Rönesans Do- neminde Leonardo da Vinci'nin izleri görülmüştür. 17. ve 19. yüzyılllar arasında sarkaçlı saatler, basınç, dinamik ve astronomi alanında çalışmalar yapılmıştır. Teleskop, dürbün gibi çok önemli araçlar da bu aralık- ta geliştirilmiştir. Günümüze gelindikçe klasik görüşler geride bırakılmaya başlandı. Enerji Tanecikleri Kura- mi, Izafiyet Kuramı gibi kuramlar fiziği şekillendirmeye başladı. İsviçre'nin Cern kenti bu noktada fizik adına birçok çalışmanın yapıldığı bir şehir olarak etkili oldu. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz? A) Teleskop gibi birtakım teknolojik araçlar, belli bir dönemde geliştirilmiştir . B) Klasik görüşler günümüze yaklaşıldıkça bırakılmış- tir C) Antik Çağ'da sadece ses, optik ve mekanik üzerine çalışma yapılmıştır. D) Fiziğin şekillenmesinde birden fazla kuram etkili ol- muştur. E) Leonardo da Vinci'nin etkilerinin görüldüğü bir dő- nem olmuştur.

A A GÜNEYDOĞU KARMASI 25. 1949 yılında Devlet Demiryolu idaresinin daveti üze- rine Amerika'dan gelen iki uzman; demiryollarının üretim kaynağı olan atölyeleri dolaştılar, çalışanlari- mızla konuştular ve sonra uzunca da bir rapor verdiler. Atölyeleriniz var, mühendisleriniz var, ustalarınız var, tezgâh ve takımlarınız da var ve bunlar sanayide ileri gitmiş memleketlerin hiçbirinden de aşağı değil. Üstelik hangi teknik problem münakaşa edilse ondan anlayan ve en mantiki yolu gören personeliniz var. Fakat unu- tulmamalıdır ki sanayide, James Watt'ın buhar maki- nesini bulduktan sonra birçok ileri adım atılmış ve yeni metotlar ortaya çıkmıstır. Bu da sanayinin teknik yön ile olan ilgisi kadar mantıkla da büyük bir ilgisi olduğunu gösterir. Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Buhar makinesinin icadı, teknik metotların gelişimi için reform sayılır. B) Sanayinin her bir kolu, bir memleketin gelişimi atılan altın adımlardır. C) Eğitimsiz kişilerin erdemleri az olduğu için, bu gibi insanların bir memleketin gelişimde olan katkıları oldukça sınırlıdır D) Sanayi ; akıl ve teknikten bağımsız olmamakla bir- Hikte bunların birbirini beslemesiyle gelişir. E) Teknik problemlere anında müdahale edebilen ekip- lerin olması gelişimsel hızın körelmemesi için son derece mühimdir. 8 1 L G 5

1. Sezai Karakoç, verdiği eserlerle Türk edebiyatının son 60 senesinde bir yerde oturur. Başta şiir ol- mak üzere hikâye, deneme, fıkra, piyes, inceleme, düşünce yazıları gibi çeşitli türlerde ---- Programlı çıkışı ve estetik yönü edebiyat dünyasının ilgisini çekmiştir. Edebiyatımızda bir sistem gözeterek ürün veren Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakiler- den hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) asırlık - iyi bir kalemdir - sanatçıdır B) iyi - eserler yazmıştır - bir şairdir C) güçlü - en güçlü kalemlerdendir - eserlere sa- hiptir D) mühim - kalem oynatmıştır - nadir sanatçılar- dandır E) Özellikli şiirler yazmıştır. bir sanatçıdır

E) Bilge bir kişilige 10. "Kara renginin hem gerçeği hem de gerçek hayattaki olumsuz- lukları sembolize etmesi hikâyelerde birçok kavramla birlikte kullanılmasına da sebep olmuştur. Kara kaygili rüyaların görül- mesi ve yorumlanması; yas alametinin kara rengi ile nitelendi- rilerek verilmesi; keder, merak, endişe, acı gibi duyguların kara rengi ile somutlaştırılması ve sembolik göstergelerle açıklanma- si da örtülü iletişime örnektir. Yitirilen değerlerin temsili için kara rengi kullanılırken varoluşu temsil eden olumlu değerlere işaret etmek için de ak renginin kullanılması gerçek hayat içinde te- zatların uyumuna dikkat çekmekte, karadan beyaza yani olum- suzluktan olumluya uzanan çizgiyi hatırlatmaktadır." Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamli yargı aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Renklerin kullanım tercihinde onlara yüklenen toplumsal algılar önceliklidir. B) Bütün renklerde var olan anlamsal çağrışım ak ve karada daha yaygındır. e Kara, halkın kötülüğü sembolize ettiğine inanılan, kullani- mindan kaçınılan bir renktir. D) Renklerin eserlerdeki işleniş uyumu aslinda insanların ho- mojen yapısını gösterir. Hikayelerde renkler sembol olarak kullanılarak arka plan- da mesaj verilir.